23 Temmuz, 2011

Hadi bakalim...

Benim kimisi deli sacmasi, kimisi inci tanesi yazilarimi takip edip okuyan sevgilli arkadaslarim, esim, dostum, yarenlerim... Uzuuun bi aradan sonra tekrar ilham perileri ucustu basimda, hem sizi bi haberdar edeyim olan bitenden, hem de accik yaziyim da elim acilsin istedim :)
Cogunuzun malumu, denizler asip baska baska kitaya, baska baska ulkeye kondum. Goctum bildiginiz.. Kuslar gibi... Yuvami kurdum burda da, kocami, bebegimi koydum icine yasiyorum. Tam bir ay oldu vatan degistireli ama simdiden Turk bayragi gordum mu icim bi fena oluyo, aglayasim geliyo. Zormuss, cok zormus... Insanin vatanindan ayrilmasi tahminimden zormus... Gurbete gitmek her baba yigidin harci degilmis.  Daha geldigim ilk hafta zor bi sinavdan gectim. Sebat edip yazilarimin hepsini okuyaniniz varsa bunda 9 ay once yeni hayat adli yazimda adi gecen Gogulan ailesinin yeni ferdi dunyaya geldi ben buraya geldikten bi hafta sonra ve annesini baya bi zorladi gelirken. Cok sevgili Pinarim buyuk tehlikeler atlatti ve ben iki gun boyunca telefon bile edemedim, sesini bile duyamadim. Iste o zaman cok kufrettim, kadere bak dedim, cok korktum... En zoru bu iste gurbetligin. Elin kolun bagli oylece bekliyosun, birileri seni hatirlasin da bi haber ucursun diye... kendi kendini yiyosun.. Allah bi daha oyle halde birakmasin beni... dedim ya, ayrilik her yigidin harci degil...
Alisicaz ama tabi, sevgiyle geldim buraya, sevgilimle geldim. Mike'la evlenmeye karar vermeye calisirken su soru vardi hep aklimda; Onsuz yasayabilir miyim? yasayamayacagima karar verdim ve onunla evlenmeyi sectim. 4 senedir ayni yastikta basimiz. Aile olduk, dost olduk, sirdas olduk, arada bi dusman olduk ama hep bir olduk. Iste o yuzden, onsuz kalmak istemememden geldim buralara ve goze aldigima degdi herseyi. En ufak bi pismanligim, mutsuzlugum yok. Yine olsa yine yaparim.... Yine dunya tatlisi kocamla evlenmeyi secerim, yarin Tanzanya'ya tasiniyoruz dese, piliyi pirtiyi toplar oraya da giderim.
 Her ne kadar ananem Izmir'den ayrilmamiza bi hafta kala "Bu Mike seni benden istemedi mi zamaninda, ben fikrimi degistirdim, vermiyorum seni, gitme bi yere" gibi cikislarda bulunduysa da, hepsini birbir bertaraf ettim ve sagsalim ayrildim yuvadan :) Anane dedim, kucagimda bebemle olcak is mi simdi dedim, biraz gec kalmadin mi fikrini degistirmek icin dedim, ben bakarim bebene de sana da dedi :))) Ananem... seviyorum Aylus'u! :)) Latife tabi hepsi, anne yarisidir ananem, cok duskundur bana. Cok ozluyor simdi, ben de onu....
Velhasil-i kelam, geldik iste. San Antonio, Texas'tan bildiriyorum! Oncelikle sunu bildirmeliyim ki burasi cok sicak. Ama oyle boyle degil, bildiginiz gibi hic degil... fena sicak! Sabah da sicak, aksam da sicak, oglen zaten sicak. Anlatabiliyo muyum??? Neyse sicaktan arta kalan zamanda cevremizi taniyalim gezileri yapiyoruz annemle beraber. Annem burda, benimle. Beraber geldik. Hem bana yolda belde yardim etsin, hem yerlesmenin ucundan tutsun hem de cocugunu nereye biraktigini gorsun ici rahat etsin diye. 10 gun daha burda. Sonra gidiyor... Sonrasi... Onu bilmiyorum iste. Dusundukce icim gidiyo, burnumun diregi sizliyo. Evet tum ailemi ozluyorum ozlicem, can dostlarim var ozluyorum ozlicem ama annem... O gidince naapcam onu bilmiyorum. Ana kuzusuyuz iste hepimiz , otuzuma yaklastim, coluga cocuga karistim hala annem de annem! Asil o gidince dank edicek sanki, onu 10 gun sonra ayri bi yazida masaya yatirmayi dusunuyorum. Simdilik burda, benimle, ana-kiz gezip tozuyoruz. Mis! icimin katilmasina cok fazla izin vermeden hemen baska bir konuya atlamak istiyorum, Dedigim gibi 10 gun sonra mendilleri hazirlarsiniz , aglaya aglaya yazip okuruz beraber..
Simdi efendim ben geldigimin ucuncu gunu burda temel besin maddelerim olan beyaz peynir ve yogurda ulastim. bir ortadogu marketi, icinde envayi cesit Turk mamulu! Cennet! Sucuklar mi ararsin, yufkalar mi ararsin, marmarabirlik zeytinler, ulker gofretler, Mehmet Efendi turk kahveleri, rize Turist Caylari( Bilen bilir, Rize Turist cayindan baska kralini tanimam) her sey var! hem oyle cok pahali da degil. Ben zevkten dort kose tabi. Ertesi sabah annemle bi kahvalti sofrasi kurduk sanirsin Patlican'a gittik serpme kahvalti cekiyoruz! Boylece anladim ki meger en cok turk isi farkliliklar kahvaltida ortaya cikiyo, onun disinda cok fazla uyumsuzluk yaratcak bi durum yok. Tabi benim her tur yemekle kasik kasik yogurt yeme kapasitemi saymazsak :) Bi acayip bakiyorlar burda bana, neymis efendim yogurt meyveli olurmus, ara ogun yapilirmis onunla. Halt etmissin sen! Ha bu arada bugun annemle alisveri yaparken baklava ve cigdem bulduk!! (Simdi okurken sikilmayin hic, uzayli gibi de bakmayin , boyle ufacik seyler insani bi sevindiriyo anlatamam! Normalde Izmir'de yemedigim seyleri Turk isi diye burda alip yemege basladim. Be$er...) Sonraaa eve gelip Tosun Pasa seyrettik :)) nasil miii??? Mikicim ben kendimi evde hissedeyim diye bana acayip bir PC-TV sistemi kurdu, siz orda ne seyrediyosaniz, ben de burda aynisini seyredebiliyorum :))) Boyleceeee, vakti geldigindeee Hurremcani yine birlikte cekistirebiliriz ;)
ha unutmadan, Facebook'da gunlerdir carsaf carsaf yaziyorum ama gormemis, duymamis olaniniz varsa eger hemen 500. baskiya geciyim. Ehliyet aldim iki-uc gun once, sinavlarda 100 cektim falan filan. Bakmayin face'te isin girgirindayim ama cok samimi bisey soyliyim asil bu kadar ovunmemin sebebi bu isi tek basima halletmis olmam. Mike'in izni bitip ise basladigi icin, yalniz halletmek zorundaydim. Mike tarif etti yollari, tek basima gitiim, saatlerce sira bekledim, sinavlara girdim sonra ehliyetle eve dondum. Eee nolcak yani diyebilirsiniz ama benim icin cok muhim biseydi, ondan oyle gunlerce sozunu ettim. Simarikliktan degil de baska bir histen oldugunu anladiginiz saniyorum suan... Anlamayanlari da ayrica opuyorum :)))
Iste boyleeee, gunler boyle gecip gidiyor... skype'ta ananemle,dayimla, babamla, gozdemle konusup konusup, kapatinca aglamaktan baska, annemi gondermekten odumun patlamasindan baska burda hayat cok da fena degil. Lorenzo cok mutlu, evin ufak bi arka bahcesi var, orda oynayip duruyo, hergun daha da buyuyo, konusmaya basladi tek tuk, derdini anlatiyo (Oncacik cocugun ne derdi olcaksa artik :)) Ben de yeni hayatima alismaya calisiyorum. Arkadaslar ediniyorum, kuyrugu dik tutmaya calisiyorum. Turkce konusurken araya Ingilizce kelimeler sokmamaya calisiyorum ki onumuzdeki yaz Izmir'e geldigimde bana Almanci muamelesi yapmayin :) Bundan sonra yazmaya calisicam daha sikca, beni merak edenleri de habersiz birakmamis olurum hem.
Bu yaziyi yazan Tosun... hahahahahah! Degil tabii ki, Bu yaziyi yazan Oya, okuyan herkesi sevgiyle kucaliyor ve bol bol opuyor! Ben buralardayim, uzaga dustum diye beni unutmayin, boslamayin. yazin cizin, birakmayin... Eger bu yaziyi sonuna kadar okuduysaniz size ihtiyacim var demektir, ozel listemdesiniz demektir...  Sevgiler....