21 Aralık, 2010

Hayatin adil oldugunu kim soyledi ?

Biz boyle buyuduk. Cocuklar hep uzak tutuldu hayatin acimasizligindan. Ne olursa olsundu, cocugun dertten haberi olmasindi. Hayat gunluk guneslik, dert ustu murat ustu tum kardeslerimiz. Sikinti, tasa yok. Cok calisirsan, cok kazanirsin, cok seversen cok sevilirisin.
 Masallardaki iyi prensesler sonunda hep mutlu olur, kotu cadilar kaybolup gider.Herkes hakkini alir, masal sonu gokten dusen elma sayisi bile anlatan, dinleyen ve yasayan olarak adil bi sekilde dagilir. Yeterince dua edersen eger, Allah baba sana ertesi gun bi bisiklet gonderebilir.Kopegini cok seversen, seni gorunce kuyrugunu sallayabilir. Hersey duz mantiga bagli isleyen basit bir denklem gibi. Oyle ogretildi, yigitler olduruldu ama haklari yenilmedi...
 Gercekten oyle miydi? Haksizlik edilmedi mi biraz... Buyudukce, yasadikca daha cok sasirmadik mi olan bitene? Boyle olmamaliydi diye aglamayaniniz var mi? Masaldan uyanip gercek yuzune sakladiginda irkilmegeniniz? Hayal kirikligina ugrayip ugrayip o masallara okkali kufurler sallamadiniz mi hic? Sevdikce sevilmediginizi, cok calistikca cok kazanmadiginizi fark ettiginiz an dunya basiniza yikilmadi mi?
Basit sanilan dengeler kurulamadikca cetrefillenir hayat, tek yon sanilan yollar uce bese bolununce kafasi karisir beserin, sasar akabinde... Ak bildigi kara cikinca, ona soyledigini bundan duyunca buyur insan. Hayatin adaletini kendi tartisina koyup olcmegi becerebildigi zaman buyur. Kendi tartisini hayattan ustun tutunca. Buyur. Insan.
Uc secenegimiz var...Ilahi adalete guvenmek, yasadiginiz ulkenin adalet sistemine guvenmek ve bi insanin gonlunun adaletine yani vicdanina guvenmek. Hangisini secmeli? hangisi bulur gercek adaleti? Hic biri. Ilkini omur boyu goremezsin, ikincisini arasan bulamazsin, ucuncusu ise oyle derinde saklidir ki, ugras ugras cikaramazsin. Ne kaldi peki geriye? Sadece kendi tartin, kendi adaletin. Hayatin varoldugu sanilan adalet sistemi, dogrulanamaz ve saglamasi yapilamaz bi sistemdir. Gercek olan tek vicdan benim icin, benim icimdedir. Hayat guvenilmez bir yerdir ve duz mantikla islem yapmaz. Herkese hakkini teslim etmez. Iyi insanlar daha cok, kotu insanlar daha az yasamaz. Patlicanin acisini da tatlisini da kiragi calar.
Bunu hayattan beklemeyin, kendinize, hakkini aramayi, payina duseni mutlaka ki almayi ogretin. Ilahi adalete guveneceginize gonlunuzun bolluguna guvenin, cok gerekiyorsa affedin, devam edin. Vicdaninizi iki su yikayin, tertemiz yapin ve arkaniza yaslanin. Allah'tan bi bisiklet isteyeceginize o bisikleti soke soke alacak guc vermesini isteyin. Omur uzun, PES ETMEYIN...

04 Aralık, 2010

Otobuse yetistirdigimiz evladimiz :)

Bugun Alsancak'ta Lorenzoyla beraber yururken bi kac otobus duraginin yanindan gectim ve cok sahane biseye sahit oldum. Belki Turkiye'nin heryerinde gunde bilmem kac kere olan bisey ama ben cok guzeline sahit oldum. Suratta bir gulumseme, kalpte bi sicaklik birakanindan :) Olay soyle gelisti...
Ben sevgili bebemin arabasini ittire ittire yavas yavas duraklarin arka tarafindan seyirtirken yanimdan kosarak 17-18 yaslarinda, elinde is cantasina benzer bi canta ve bi de torba olan bi cocuk gecti. Iki ondeki otobuse yetismege calisiyordu. Gittikce hizlandi kosusu, otobus son yolcusunu alip kapisini kapattiginda bizim cocuk onun arkasinda duran obur otobusu henuz yeni yarilamisti ki, ben icimden kendi kendime bahisleri actim yetisemicek diye. Tam ben bunu dusunurken bi de elindeki torbayi dusurmesin mi. Hem de dustukten bi kac saniye sonra farketti, bi kac adim ileri kosmustu bile. Iste tam o anda durak sakinleri muhtesem bi dayanisma icine girdi. Yasinin 35-40 oldugunu tahmin ettigim bi adam cocugun dusurdugu torbayi yerden kapip, cocuga dogru kostu, sanki bayrak yarisindalarmis, calisilmis da yapilmis gibi, sakin ve kendilerinden emin bi sekilde cocuga torbayi verdi cocuk azcik geriye donerek kapti torbayi adamin elinden. Bayrak yarisinin tam bayragin el degistirdigi anini getirin gozunuzun onune aynen o sekile torba el degistirdi! Cocuk yuzunu tekrar yakalamaya calistigi otobuse dondu bi de ne gorelim baska bi adam da otobuse dogru kosmus, durdumak icin kapisina vuruyor, kendi icin degil ha, cocuk icin, ama ne vurmak! Sanirsiniz cocuk olimpiyatlarda ulkemizi temsil ediyor da kazanmamiz cocugun otobuse binmesine bagli! Neyse sonuc itibariyle otobus arkasinda yarattigi dalgadan habersiz seyirtmeye baslamisken ikinci adamin kapiya askettigi yumruk mudehalesini farkedip durdu, kapilarini acip cocugu iceri aldi, bir nevi sicacik kollariyla sardi! Oyle bir gorev bilinci ve is bolumu yapilmisti ki cocuk bindikten sonra duragin diger sakinleri milli macta gol atmisiz edasiyla cosup, havalara ziplicaklar, birbirlerine 'cak' falan dicekler sandim! Oyle bi hava vardi sanki durakta! Herkes bi oh dedi icinden sanirim, evladimizi sagsalim otobuse yetistirdik diye. Sonra dusundum, dedim ki kendi kendime, bu cocuk boyle can hiras bi sekilde yetismege calisti otobuse, kimbilir ne icin gec kalmamaliydi, belki isten kovardi onu patronu gec kalsaydi, belki bi yakinina bisey olmustu ona yetismesi lazimdi, ya da belki hicbi sey yoktu da cocugun atraksiyon yapasi geldi, bilmiyorum ama saka bi yana beni cok etkiledi bu bi kac saniyelik yardimlasma. Demek ki hala baskalarini dusunen birileri var, dusunmekle kalmayip harekete gecen, hatta iki saniye icin bile olsa canini disine takan birileri var. Ne guzel, guzel insanlar var... Icimi isitti bu komikle karisik sicak enstantane. Cok guzel oldu....:)))

01 Aralık, 2010

Mutluluk

Hayattaki amacin nedir diye soran herkese verdigim tek cevap. Benim tek amacim mutlu olmak. Dogrularla ya da yanlislarla, mutlu olmaliyim, iste o kadar. Hafife almak... en sevdigim lafin yine ayni bosvermislikle soylenen 'Amaaan canimizi mi alcaklar?' olmasi. En korktugum, en huzursuz oldugum anlarda bile ucunda olum mu var sanki diye kendi kendimi rahatlatabilmem, yapabileceklerimin ve de daha onemlisi yapamayacaklarimin farkinda olup onlarla barismaya calismam. Universite sinavindan cikarken yuzumdeki ifadenin kapida beni bekleyen annem ve dayima dehset sacmasi- Oyle rahat gorunuyomusum ki kesin coook kotu gecti yapmadan ciktim sanmislar-, sinava girmeden bi hafta once Caglanin calistirdigi tarih, cografyya ve Turkce ile sinavda harikalar yaratmam - gercekten butun sene calismadim-, universite son sinifi icinde butun derslerin notlarini barindiran tek bir ufak defterle bitirmem- harita metod bile degil baya, bildiginiz kucuk defter-. Raht insanim ben, zora gelemem, olacagi kadar olur hersey, kendini ikiye ayirsan olmusla olmuse care bulamazsin. Sevgilin seni terk edecekse eder, hoca sizi sozluye kaldiracaksa kaldirir ve sifir verecekse verir, otobusu kaciracaksaniz kacirirsiniz, Murphy kurallarini uygulamaya karar verirse uygular VE siz cok da engel olamazsiniz. Gundelik hirslarla bogulmus, kendinden gecmis insanlari anlamiyorum, bi rahat edin. Hicbiseyi ciddiye almayin demiyorum ama herseyi de almayin evet. Isinizde basarili olmak istiyorsunuz elbet, cok calisin tabi ama sagliginizi bozmayin. Dunyayi gezmek istiyorsaniz evet para biriktirin ama ac kalmayin. Cocugunuz iyi yerlerde okusun isteyin tabi ama canini cikarmayin.
Mutlu olmaya calisin, illa baskalirinin onayladigi yoldan olmak zorunda degil, neyle nasil mutlu oluyorsaniz oyle olun. Sevdiginiz adamla evlenin, sevmediginiz yerlere gitmeyin, caninizi sikan insanlara seviyormus gibi davranmayin. Kendinizi sikmayin. Istediginiz terfiyi alamadiysaniz dunyanin sonu degil, yazdiginiz kitap cok satmadiysa olmezsiniz, cocugunuz en iyi okulu kaznamadiysa biraz daha az iyi okula gitsin nolur ki?
Hayat cok kisa, daha 27 yasindayim ve zamanin ne cabuk akmaya basladigini farkediyorum yavas yavas, cocukken bir omur gibi gelen yaz tatili artik bikac haftasaonundan ibaret degil mi? Dogumgunleriniz daha gecen seneki yeni kutlanmis gibi gelerek gecmiyo mu? Yilbaslari artik eskisi kadar heyecan yaratiyor mu yoksa evde otursak da olur mu? Buyuyoruz, adam oluyoruz, sikici oluyoruz ve zaman suuu gibi akiyo. Iste tam bu yuzden aninizi sikici hirslarla, doldurmanin hic manasi yok.
Arkaniza yaslanin.... rahat edin... kurtulun.... mutlu olun...
daha olmadi Izmir'e gelin ;)