31 Aralık, 2013

ilk bira-yeniyil-ninemler

Hayatimda ilk kez bira ictigim gundu, alkolsuz olanindan (ne gerek varsa oyle biraya). Annemler benim gidemeyecegim bir yere gidiyorlardi heralde yilbasi icin beni ninemle kocadedeme biraktilar (Anneannemin annesi ve babasi). Kocadedem askeri pilot, ninem emekli ilkokul ogretmeni. Atmosfer biraz ciddi tabi ama oyle tontonlar ki. E ben de torun cocuguyum, iltifatin, izzet-i ikramin bini bi para. Anane-dede evinde anne ve dayi esliginde buyumus olan bendeniz yasli demiyim de buyuklerle iyi gecinen, onlarin dilinden anlayan, kendini nasil sevdirecegini iyi bilen bir bebeydim :)
Heralde 12-13 yaslarindaydim. Ninem harika bir sofra hazirlamis, sapur supur yiyoruz. Tavuk da ye Oya'cim, pilav da ye Oya'cim(Sanki yemek icin tesvik edilmeye ihtiyacim varmis gibi) Sonra yemek bitti, cerez esliginde televizyon seyretmeye basladik. Yaninda gazoz! En bi sevdigim :)
 Televizyon, simdiki televizyonlardan 5-6 tane arka arkaya koysan ancak o buyuklukte. Kumandasi falan yok, kanal degistireceksen totoyu kaldirip bi zahmet televizyon kardese kadar yuruyup dugmelere basacaksin. Ama dur bi dakka, kanal degistirmek mi?? Baska kanal yok ki! Yasasin TRT. Sabah Istiklal Marsi ile acilan, butun gun ekseriyetle ajans veren, arada bir muzik ve sanat programlari gosteren aksamda 9 bilemedin 10 dedin mi Istiklal Marsi, gozyaslari ve dualarla(Saka saka, dua falan yoktu) kapanan ve sonrasinda hepimizin belki bi saniye sonra degisir diye uzun uzun , bos bos baktigimiz o rengarenk yuvarlak sey :) Ortasinda rakamlar falan.. Eminim vardir o yuvarlagin bir adi da bilmiyorum ben. Bilmeme de cok luzum yokmus bugun geldigimiz noktada, analogdan cok uzaktayken ;) Hazir televizyonun durumunu anlatiyorken icinde bulundugu "durumu" da betimlemek gerekir diye dusunuyorum. Bu sevgili primitif televizyon (Allahtan siyah beyazdan bi gomlek ustun de ordan azcik kurtariyor karizmayi) zamanin pek kiymetli esyalarindan oldugu ve evdeki coluk cocugun zinhar elini surmemesi gereken bisey oldugu icin ozel bir korumaya muhtacti. Koruma dedigim de, uzerinde uyduruk bir kilidi olan (ki ikinci gobek kuzenim Volkan bu kilidin uyduruklugunu defalarca bir bicak ya da toka marifetiyle kanitlamistir) tahtadan bir kutu. Televizyon koca gobekli bir adam buyuklugunde olunca, onu icine alabilecek tiynette bir kutuyu siz gozunuzun onune getirin artik. Yalniz bu oyle alelade bir kutu degil, televizyonu seyretmek icin actigin kapak tahtadan bir akordeon kapak. Bugun bile gorsem vay anasini diyecegim cinsten enteresan bir mekanizma. Bazen dusunuyorum da, baska milletlerin gelistirdigi teknolojileri korumak ya da kisa yoldan calistirmak icin harcadigimiz caba ve akli o esyalari yapmaya harcayaydik, simdiye fezaya gitmistik, ama yok iste, kanimizda oyle bir girisimci ruh yok. Baskasi yapsin o televizyonu bak ona nasil afilli kutu yapiyoruz ama! :) Sanirim en dokunakli kismini soylemezsen ninemlerin emektar televizyonu ve kutusu bana caglar otesinden kirilir... Tabii ki kutunun uzerinde igne oyasindan bir ortu vardi... :)
O gece yilbasi oldugundan kutunun kilidi erken acildi ve butun gece televizyon seyrettik,artik kestaneler mi kizarmadi, misirlar mi patlamadi.. senlik de senlik.. Ben en son'Uff sikildim beeen " diyip miziklandigimda da sanirim son care olarak al bakalim dedenin birasindan bi yudum dediler :0 Aman Allah, bira ictim, vay anasini sayin seyirciler! Cok igrencti tadi ama olsun, bira ictim! Hala sevmem de birayi, ilk kez icmek 10 numaraydi! Beni memnun etsinler diye yapmadiklari kalmadi.

Henuz milletce ar damarimiz catlamamis oldugundan vucudunun yarisi bile zar zor gorunen o balik eti harika dansozu ( Muhtemelen Nesrin Topkapi) saat tam 12 oldugunda hepi topu iki dk izlemek herkes icin buyuk heyecandi. Utanmak vardi galiba o zaman. Saygi vardi. Coluk cocuk oyle buyuklerinin onunda istedigi gibi hareket edemezdi. Korkudan degil, ayip olur diye degil, oyle hissettigi icin. Saygi gostermek istedigi icin.
herneyse.. o vakitler gecti coktan.. cocuklarimiza aklimizda kalanlari ogretebilirsek ne ala.. Dunya artik baska...
O gece iste, yeniyil partisine beni de goturmedikleri icin annemlere icten ice kizginligimla, ilk kez bira icmenin (alkolsuz olanindan, ne gerek varsa oyle biraya) verdigi heyecanla, ilk birayi ailemdeki en yasli insanlarin evinde iciyor olmamin saskinligiyla yeni bir yila girdim.. Yilin yeni olmasinin ne degistirdigini ne o zaman anladim, ne simdi anliyorum. Coluklu cocuklu olmadan once yilbasi eglenmek icin bir diger bahaneydi sadece, simdi artik o kismi da pek heyecan yaratmadigindan sadece pek degerli astrologlarin engin bilgileriyle sunduklari yillik fallari falan okuyorum... 30 yillik tecrubemle yilin donum noktasinin hayatimi degistircek bisey olmadigini az cok anladigimdan belki.. bu yilbasi isini uzun zamandir savsakliyorum...

Tam da simdi, facebook'tan zaman zaman yaptigi saptamalari ve yorumlariyla beni gulduren, guldururken dusunduren ;p ok kesiyorum tatavayi, universiteden ultra cool dusunceli bir arkadasimin yazdigini buraya yapistirmak istiyorum. Derya'cim, aklini, lafini seveyim!
"Insanlar saçının rengini bile değiştirmek için 3 ay düşünürken, gelişime, değişime, kendinden yeni bir benlik çıkartmak , dönüşmek bu kadar uzak ve korkunç gelirken, hatta bunu yapmaya çabalayanlara uzaylı gibi bakabilirken nasıl oluyorda yalnızca bir tarih değişiminden bu kadar çok şey bekleyebiliyor anlamak zor . ortada adam yok diye sayıklamış 30 sene aşk istiomuş 2014 den, her sabah kahırla öf... pöf gitmiş işe başarı getirsinmiş ona 2014 , 500 liraya ayakkabı almış ama 50 liralık check up a zaman ayıramamış sağlık istermiş yeni senesinden, bi günaydın demek zul gelmiş sabah gördüğüne, barış kardeşlik olsunmuş bu sene ... hangi zaman dilimine ve neye göreyse hatta kimse bu yeni yıl ben de bişiler dileneyim ayıp olmasın , ne de olsa hepimiz 2014 de de yapışmalıyız alışkanlıklarımıza , biz değil 2014 yapsın bize naapıcaksa aman ha ! ..."
 
"...bi günaydın demek zul gelmiş sabah gördüğüne, barış kardeşlik olsunmuş bu sene ... " Biz ne dilesek de oyle boyle bildigini okuyor hayat, o yuzden tabii ki hepinize saglikli, mutlu huzurlu, basarili bir yil diliyorum da.. sabah gordugunuze bi gunaydin demenin zul gelmedigi bir yil olsun diyorum esas... Dunyada baris ve kardeslik oldugunu gormeye omrumuz yetmeyebilir de, etrafimizdakiler bizi hos seda ile hatirlasin en azindan.
Ayni benim tonton kocadedemle ninemi hatirladigim, ilk birami, koca kutulu televizyonu uzerinden yaklasik yirmi sene gectikten sonra andigim gibi... O gunku hislerimi gulumseyerek animsadigim gibi..
Bu yilbasi, ister gecen yildan, ister 20 sene evvelden anilarinizi dusunmeye bikac dakika ayiracaginiz, yeni guzel anilar yaratmak icin sizi mutlu eden insanlarla birlikte oldugunuz bir yilbasi olsun...
 
Gel bakalim 2014! Sana bir sene muhlet, goster marifetini !
 
Bi de kahrolsun baGzi hirsizlar!  
 
 
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder