09 Nisan, 2011

Bu eve bahar gelirse...

Bu eve bahar gelirse bilmiyor mu gidemeyecegimi... Balkon sezonunu acarsa sere serpe (Ankara 5/17 gibi) nasil birakilir?? Sabah kalkip da perdeleri actigimda gunesli, baharli, guzel bi gun doguyorsa salonumun ortasina nasil hazirlanir bu bavullar?

Gidiyorum....

Evimi topluyorum... Yillarca gozunun icine baktigim esyalari, bu da alinir da tasinir mi simdi taa oralara diye bi kenara atiyorum, icim gidiyor... Her yerine yerlestigim, her kosesine sindigim, en ucra dolabinda bile sacma sapan esyalarim olan bu evi bir bir bosaltiyorum. Tek tek bakiyorum her cekmeceye , her cekmecenin nerdeyse yarisni kaldirip atiyorum. Atmak cok zor bana, benim ya onlar, heryere benle gelsinler istiyorum.. ama bu sefer cok uzaga yolculuk... yatili seyahat... yatcaz kalkcaz, yatcaz kalkcaz, yatcaz kalkcaz ve sonra yine...Geri donulmiycek bu eve. Evliligimin ilk yillarini yasadigim, oglumu dogurdugum, es olmayi, anne olmayi ogrendigim bu eve geri donulmiycek. Izmir'e gelip gittigimde onunden hep gecilicek ister istemez ama basimi kaldirip bakamiycam muhtemelen buyuk gri binanin 4. katina. Bi baska ailenin burada koklendigini, BENIM evimde oturdugunu, benim balkonumda yemek yedigini gormemek icin...

Duzenimi bozuyorum... Tam ortasindayim herseyin, esik atlamak uzereyim. Farkina bile varmadan yavas yavas olusan bi duzen var bu evde. Annemin duzeni degil, universitedeki ev arkadasimla paylastigimiz duzen degil. Ben de buyumusum de ev kadini olmusum, evimin kendi duzeni olmus??? Bu duzen benim duzen. Canim boyle istiyo, boyle yapiyorum sistemi, karismayin duzeni :) Elbet kurulacak yine dunyanin obur ucunda da olsa ama ilk evim gibi tatli olmasi zor.
O yuzden fotograflarini cekiyorum anlamli anlamsiz bi senedir. Heryeri tek tek cekiyorum, Mutfaktaki havlu nerde duruyodu, salondaki perde ne tarafta toplaniyodu, Lorenzo'nun oyuncaklari nerde kutulanmisti hepsini hatirlamak istiyorum. Ben bu evden ciktiktan sonra da orda oylece duruyorlarmis gibi yapmak istiyorum..
Kendimi kandirmak... istiyorum...
Her gun bi hurc daha iniyor, toplaniyor geri kaldiriliyor, yarisi eksilmis olarak. Ev naftalin koktu, sanki sadece yazliklarimi kisliklarimi degistiryormusum dolaplarda gibi. Mevsim degisikligi gibi ama bu mevsimin takibini uzak yerlerde giyicem.

Zor iste... Birakip birakip gitmek zor. Cikip cikip gelivermek isticem, olmicak...

Yeni umutlar tasimaya usensem de yapilacak daha iyi bisey yok. Herseyin cok guzel olacagina, harika insanlarla tanisacagima, mis gibi bir evde oturacagima, iyi bir is bulacagima, sevdigim arabayi alacagima, cocugumun guzel okullara gidecegine, kocamin mutlu olacagina inanmaktan baska bi yol yok. Inaniyorum o yuzden, heycanlaniyorum. Yeni hayatim icin sabirsizlaniyorum, tum pozitiflerimi, isiklarimi, yildizlarimi, rengarenk birlsetirdim bekliyorum.

AMA bu eve de bahar geldi be...

1 yorum: