26 Kasım, 2010

Eskici

Eskiye veda etmek niye bu kadar zor? Siz de eskici misiniz benim gibi? Eskimis kiyafetlerinize bile dost muamelesi yapip kiyamiyor musunuz atmalara? Okuyun o zaman...
Huzundur eski. Hatirlmaktir, vazgectiklerin ya da yanina katip beraber yuruduklerindir. Seneler boyu kiyamayip canina yonga yaptiklarindir. Cikarip cikarip kokladigin kurumus bir guldur, ya da artik orasi burasi yirtilmis, 10 senedir dolap bekeleyen en sevdigin t-shirt'undur, ilkokuldan kalma "Sevgili arkadasim, bana bu kalbin kadar temiz sayfayi ayirdigin icin tesekkur ederim"le baslayan, mutlaka ki uyduruk bir kilidi olan hatira defteridir. Bazen bi arkadastir onunla yillarin nasil da cabuk gectigini anlayamadigin. Bi cafe'dir 10 yildir gidip ayni yere oturup ayni seyi yiyip ictigin. Sicaciktir eski, bi zaman dilimidir. Bi gulus, bi koku, kacamak bi bakis,acitmis bi asktir.  Hicbirini kiyamazsin kaldirip atmaya, elin gitmez gonlun gitmez. Dolaplar dolar tasar, yer kalmaz hurclarda, kutularda ama olsun gonulde yer boldur eskiye. Peki ya eskiden gitme vakti gelince? Onca yil bagrina bastigin, hamalligini yapip ordan oraya tasidigin sevgili eskileri eteklerden dokmeye gelince sira napilir? Yasanir mi onlarsiz? Basbaya yasanir aslinda sadece yenilerle, ruhsuz ama gicir elbiselerle, kendini tanitmaya/anlatmaya calistigin arkadaslarla, ilk kez gittigin restaurantlarda ilk kez yedigin yemekle, yasanir elbet. Yasanir da agzinda kekre bi tat birakir, aklin oyalansa da ruhun doymaz.
Ben tam esigindeyim eskiyle yeninin. Eskinin ne kadarini sigdirabilirim bavuluma, ne kadarini sikistirabilirim yeni hayatima onun hesabindayim. Birlikte buyudugum Gozdemi mi alsam yanima yoksa eski hatira defterlerimi mi, hala sakladigim karisik pop kasetlerimi mi gotursem, dedemin sallanan sandalyesini mi, fotograf albumlerimi mi sikistirsam kiyafetlerimin yanina yoksa Alsancak'i mi? Parmagimi siklatsam annem evini sirtina vurup yanimda biter mi? 
Zamanin icinden geciyoruz oyle bir hizla... Mekanlar duruyor durdugu yerde, saati sordugun adam, elini optugun amca, kaldirimin kirik tasi, bisikletin tepesinde o cocuk hala orda. Tam senin baktigin andaki gibi duruyor hersey yerli yerinde ve sen icinden gecip gidiyorsun o sokagin tam o anindan. Dunyanin oteki ucunda da olsan orayi biraktigin andaki gibi goruyorsun. Senin yerine baskalari geciyor sokaktan..
Iste aynen oyle olacak... Ben dunyanin oteki ucundan Alsancagi gorucem kosedeki -taa 15 sene once "Prenses deniz asiri bi yerde yasicaksin" diyen falci kadinla bir. Ananemin yaptigi biber dolmasi nasil kokcak, hangi tencerede piscek bilicem. Annem isten cikinca sahil yolunda hangi isikta beklerken bisikletli bi kiz karsiya gecicek, en sevdigim cafe'deki en sevdigim masa gunde kac kez dolup bosaliyor bilicem. Aklimda hepsi, onlarla buyudum, eskilerim benim onlar. Yukte hafif, pahada agir anilarim. Butun eskilerimi alamam belki yanima ama onlar nereye gitsem benimle. Yeninin icine ustalikla katilacak beni ben yapan seyler ve hayat devam edecek. Ozlenilecek, ozlenilecek sonra alisilacak ve yeni "eskiler" biriktirilecek....
Siz siz olun eskiler cok eskimeden kurtulun sonra eskiden gitmek gerekince azap oluyo adama. Cok biriktirmeyin, hep hatirlayin ama biriktirmeyin.... hafifletin kutulari, hurclari....hafizalar dursun. Hafizamda durun...

19 Kasım, 2010

Yeni Hayat

Simdi aldim haberini yeni bir canin. O ne heyecan, o nasil carpinti, kelimeler nasil bos nasil kucuk hissettiklerinin yaninda. Cok sevdigim, cok can bir arkadasimin bir cani daha olacak, canimin cani olacak... hem de ikincisi. Ilki iki bucuk sene once geldi, hepimizi kendine asik etti. Hele beni... degisik bi bag olustu aramizda binlerce km oteden. Hatta dogmak bile istemedi de telefonda ben ikna ettim cik artik, disarisi daha guzel diye :) Sonra ne zaman gorsem onu, gozumden yaslar geldi severken, dedim ya bi baska seviyorum bu kucuk adami.Bi de ustune annesi babasi beni bu veletin vaftiz annesi yapti o bag oldu mu sana koca urgan. Pederlere inat musluman vaftiz annesi oldum katolik Demir'in, sabaha karsi milletlerarasi vaftiz torenleri yaptik pasamiza.
Simdi bi tane daha geliyo aynisindan o neler yapicak bize kim bilir... Abisi gibi olursa tadindan yenmez, hele bi de kiz gelirse... :)) Dunyalar bizim olur mu olur :)
Taze hayat bu... bos sayfa... beyaz defter... uzuuuun yol...
Sahit olmak ne ala, icinde olmak, uzaktan da olsa resimde olmak, cok sevmek!
Hos geliyorsun Gogulan ailesinin yeni uyesi, cok hos geliyorsun, guzel bi aileye geliyorsun, cok sevileceksin, mutlu bi bebek olacaksin. Annen baban abinden tecrubeli, hic "ne bu simdi" bakisiyla karsilasmiycaksin :) evin kucugu oldugun icin istedigin kadar simaricaksin. Annenleri tebrik ettim, simdi de seni tebrik ediyorum. Dogacak bundan iyi aile mi bulucaktin yani :))
Hadi bakalim bekliyoruz seni. Senden once Gozdemin oglu gelecek sonra sana geri saymaya baslicaz. Ne kiymetlisiniz, ne mutluyum, ne sansliyiz!
 Annelerinizi cok uzmeden, kolay kolay gelin bakiim, teyzeniz dort gozle bekliyor ikinizi de! :)

13 Kasım, 2010

Ask mumkun mudur hala?

Gecen gun bir arkadasim sormus bunu facebook sayfasinda. Bi sarki var ya hani -Zamana aldırmadan,korkmadan,utanmadan hayat savurmadan aşk mümkün müdür hala? Yakin zamanda eski erkek arkadasindan hatri sayilir bi kazik yemis bir arkadasim bu. Biraz bunalim, biraz umut biraz istekle sorulmus bi soru. Ben de yorum yaptim bunun ustune, dedim ki  "Bence oyle ask sadece 20 yas alti icin mumkun. hayat bi o yasta savurmaz adami cunku"....
Evet cunku sadece 20 yasindaysan umrunda olmaz dunya. Hata yapma, duzeltip farkli bi hata yapma, sonra yine hata yapma ozgurlugune sahipsindir. Vaktin bol, telasin azdir. hatalarindan bi ders cikarmaya bile tenezzul etmezsin, yasar gidersin dort nala, geldigi gibi. Gencliginin kiymetini bil diyenlere gulup gecersin sanki o yas senden hic gecmiycek gibi...Iste o yasta yasanan ask da oyle futursuz olur. Ask sandigin heyecanlar, olucem sandigin kalp carpintilari yasarsin. Ilerki yaslarda yapacaginin aksine, asik olacagin adami sece begene almazsin hayatina. Yakisikli bi adam gorunce acaba ailesi nasil insanlar, maddi durumu iyi mi, dise dokunur bi meslegi var mi, nerde oturuyor, hangi okullari bitirmis,durust mu, kaba mi diye bi ton guvenlik sorusu gecmez aklindan. Gorursun, asik olursun, is biter.Takip eden bir ila iki sene boyunca pesinde surunur, elde eder, terk edilir ve bunalima girersin. Fazla dayaniksizsan ya da terk edilisinin siddetine gore tibbi ve psikolojik destek alirsin, iyice manyaksan kollarina yalandan iki cizik atip sozum ona rahatlarsin. Cunku ancak o yasta hayatin senin kiymetini bilmeyen bi adamin arkasindan bunalima girecek kadar degersizdir. Hersey aslinda gorundugunden cok daha azdir ama sen kabullenmezsin, en buyuk aski en iyi adamla en guzel yerde  sen yasadin sanirsin. Kan deli akar dunyayi yakmalara durursun. Sana asil resmi gostermege calisan herkes yalancidir ve can dusmanin oluverir. Anan baban yas ve tecrubenin getirdigi olgunlukla hayretler icinde seyrederler bu yasta yasanan bi "gonul meselesinin" nasil olup da bu kadar hezeyan yarattigini. Halbuki "mesele" daha buyuktur. Ilk yenilgidir, ilk yanilgidir, hayattan yenen ilk tokattir. O gune kadar istedigi herseyi yapabilecegine inanmis inandirilmis, el ustunde tutulmus ufacik kizlar, oglanlar elin adamina/elin kizina yenik dusmuslerdir. Hazmedilemeyen budur. Evet, hazmi guctur ama oyle bunalimlara, hastanelik olmara bi gidim degmez. Uzunca suren bir nekahat doneminden sonra yeniden birilerine guvenmeye calisirsin ama bu sefer guvenlik seridini cekip azar azar alirsin adaylari iceri. Denersin, yanilirsin bi daha denersin, yine yanilirsin. Evet o safiyane ask yoktur belki ama yanilgilar artik oyle pek acitmaz canini. Artik hazirliklisindir aldanmaya. Boyle fasit ve basit bir dongunun icinde kendini, sevme yetini, umudunu kaybettigini dusunurken birden biri cikar gelir bigun. Ayni umutsuzlukla denemye calisirken bi farklilik hissedersin. Guvenlik cemberi daralir daralir ama adam bi turlu daralmaz. Sordugun her soruya cevabi vardir. Bosluk yoktur, giderek gozun daha da isildar adama bakarken. Acaba O sen misin diye sorarsin icinden, o seni duyar sanki ve evet O benim der. Sen de benimsin!
Iste seni oyle sahiplenen biri cikana kadar karsina, hep 20 yasinda hissedersin kendini. Hep yanildigini, hep yoruldugunu hissedersin.....Umudun da tukenir bi gun, kusersin.... Ta ki O gelene kadar....
Henuz "O"nunla karsilasmamis arkadaslarima: Sabredin, 20 yas cabuk geciyor :))

12 Kasım, 2010

Saat

Zemberegi kacmis saatlerin
Yelkovanlarini hirpalar akrepleri
Zaman artik muhim degildir
Birbirlerinedir kinleri
Akrep yilsa donse, kendini sokamaz
Kosup gitse yelkovani bulamaz
Takilip bir cemberin icine
Sonsuza vururlar, hep saat yonune
Onlardan baska kimse bu donguyu anlamaz
onlardan baska kimseye bu kadar soru sorulmaz...

10 Kasım, 2010

GAZI MUSTAFA KEMAL ATATURK

Yine bir 10 Kasim, yine tuylerim diken diken. Saat dokuzu bes geciyor ve Mustafa Kemal’in cocuklari Mustafa Kemal Sahil Bulvarinda arabalarindan inip saygi durusunda bulunuyor. Dunyada beni bunun kadar etkileyen birsey yok. Bir anlasma yok, yapilmis bir duyuru yok, kimseye gosteris yok, sadece sevgi var, ozlem var, saygi var. En cok da Izmir’in icinde, koca bir Ataturk var. Gavur Izmir’in siginacak bir tek Atasi var…

“Ben Izmir’i ve Izmirlileri cok severim.” demis Buyuk Sef. Izmir de ona gonul borcunu oduyor yillardir. Anacigina bakiyor sicak topragiyla Karsiyaka, evliligini anlatiyor gelene gorene bugun Turk Kolejinin icindeki mor salkimli Usakizade Koskunde. En guzel sokaklarin, apartmanlarin, okullarin  adi hep ya Gazi, ya Ata, ya da Mustafa Kemal. .
Biz de seni ve senin ogrettiklerini cok severiz Basogretmen. Hicbi milletin kurucusunu sevmedigi kadar, hicbi milletin liderini ozlemedigi kadar sever ve ozleriz seni. Ozletirler cunku… Uc bes kendini bilmez at oynatir senin kurdugun bahcede, ellerinle diktigin ciceklerin ustunden gecerler daha da yetmez, koklerini koparmaya calisirilar. Haindirler, insafsizdirlar, vicdansizdirlar. Dunya alem sana tapar onlar seni karalamaya calisirlar. Bahcelerine dagdan inerler bizi kovamaya caslisirlar, bizi; senin cocuklarini…
 Bahcende sevgi ve huzurla oynayan cocuklarin degiliz artik, biraktigin gibi saf ve guvenilir degiliz. Canini disine takan, delik ayakkabiyla savasa giden, yemegini yarali dusman askeriyle bolusen, vatani icin ailesini feda edecek silah arkadalarin degiliz artik. En iyi markalari giyiyoruz simdi, ustumuz basimiz sirtimiz pek,en guzel seylerden yiyoruz karnimiz da tok, en son model cep telefonlari kullaniyoruz, haberlesmek en kolay, En uzak yerlere ucakla gidip zaman kazaniyoruz-ki o zamani bos islerimizle doldurabilelim. Trenle gunlerce ciktigin seyahatlerin de yok  artik burda, onu da hizlandirdik, metro yapip ona biniyoruz. Sen bu ulkeyi oyle fethettin, biz boyle mahvediyoruz...
 Herseyi hizlandirdik, sevmeyi, saymayi, adetlerimizi.Seni anmayi bile; okullarda 10 Kasim torenleri en fazla 1 saat suruyor, cocuklar yorulmasin diye. Bu ulkeyi kurtarmak icin senin pesinden  yalinayak savasa giden cocuk yasta kahramanlara noldu, biz nasil geldik bu hale, nerde yalnis yaptik?
 Gelistik Atam, cok gelistik. Gorsen icin acir, oyle gelistik! Ve oyle sansli oldugumuzu saniyoruz ki, oyle buyuk aldatiyoruz ki kendimizi. Senden medet umuyoruz hala, konusmaya geldi mi mangalda kul birakmiyoruz ve her konusmanin sonuna “bi Ataturk daha lazim” konduruyoruz. Hicbirimizin aklina gelmiyor ben Ataturk olayim demek. O bize ogretti, biz de baskalarina ogretelim demek. Tehlikeli bi miskinlik icindeyiz…Yer gok entrika, yalan doldu biz hala seyirdeyiz...
Atam, bizi affet, izinde degiliz… Ama insallah cok gec olmadan dogru yola, senin yoluna tum kardeslerimizle geri donup, sana layik cocuklar olmayi becerbiliriz.
Bize kusme, bizden gecme, cocuklarindan umudu kesme…


GAZI MUSTAFA KEMAL ATATURK.
 ALLAH RAHMET EYLESIN
 MEKANIN CENNET,
 MERTEBEN YUKSEK OLSUN…

08 Kasım, 2010

olunceye kadar arkandayim, korkma...

27 yasindayim...hayatim boyunca bunu soylemesini bekledigim kisi sonunda soyledi... Hem de oyle alelade bi anda, bi alisveris merkezinde, kahve icerken. Muhtemelen farketmedi bile o cumleye nasil takildigimi, ondan sonraki cumleleri duymadigimi...Gozunden yas geldi soylerken, benim de gozlerimden bolca geldi yas ama eve gelince. Kotu anilarimizi unutturur mu bi cumle ya da affettirir mi, tabi ki hayir. Gecmisimizin talihsiz tecrubeleri maalesef hep gorunmez bi duvar gibi duracak aramizda ama icim isindi benim. Sevdim onu o cumleyle.  Ister dogru olsun, ister olmasin inanmak istedim ve inandim.Herkes gibi oldum bi an, normal hayatlar yasamis, ayriliklar gecirmemis, hep bir insanlar gibi oldum.Sevimsiz siradanligi sevdim. Ozlemini cekmedigim ama varligini bi anda sevdigim, o anda sevdigim bisey oldu.
Olunceye kadar arkandayim, korkma... Bunca zaman arkamda degildin ve ben hic biseyden korkmadim ama belki artik daha da korkmiycam.
Cok kizdim vaktiyle, kin doluydu seninle ilgili her dusunce, umursanmamis olmanin, onemsenmemis olmanin kiniydi ama simdi beni onemsedigini hissediyorum, beni sevdigini... Evet biz biraz gec kaldik birbirimizin hayatina.... belki on sene once ciksa agzindan bu kelimeler cok farkli olurdu hersey, bugun bu yaziyi yaziyo olmazdim mesela. Yada gorustugumuz zaman sana gectigimiz on sene boyunca hayatimda olanlari ozetlemeye caslimazdim cabuk cabuk zira sen de icinde olurdun o yasananlarin. Birbirimizi daha iyi tanirdik...
Gecmisin boslugunu hicbirseyle doluramayiz ama bundan sonra iyi olabilir hersey.
Sen o lafi ettin ya... ben o lafi hayatim boyu bekleyip sonunda duydum ya, kendime ve sonra sana acidim ya... artik sen de korkma baba, korkma...

07 Kasım, 2010

Harika Pazar :)

Nasil guzel, nasil guzel bi gundu bugun! Piril piril hava! Izmir'e hala kis gelmedi, kisi birak sonbahar bile geldi sayilmaz. Bayagi t-shirt'le gezdik bugun, ben utanmasam parmak arasi terliklerimi de giyerdim de beraber disari ciktigim yuce sahsiyetleri utandirmamak adina edepli pabuclarimi giydim. Nefis tertemiz hava, Urla ve balik ziyafeti. Bi Izmirli havayi guzel bulunca n'apar? Bi su kenarina konuslanip balik yer, e biz de geregini yaptik. Bir guzel balik yedim ki  sormayin, elimle tabii ki! Balik kusermis catalla bicakla durtersen orasini burasini. Uyuz olurum ben catal bicakla balik yiyenlere, en sosyetik yerde bile balik elle yensin kardesim, ne var yani? Soyle yatircaksin levregi kuzu gibi tabaga accik tuz, (limon olmaz, balik onu da sevmez, deniz kokusu gider) hapur hupur yiceksin iste. yanindaki salataya koy limonu bolca, bi de citir ekmek, daha ne olsun. Nerde yersen ye , ister kordon Deniz restaurant'da cok para ver ye, ister cesme dalyan'da daha az para ver ye, ister Foca Celep'te eh para ver ye, ister urla'da salas biyerde az para ver ye. Bu balik salata ekmek uclusunun tadi degismez. Ne kimse bunlarin tadini bozabilir ne de ustune kus kondurabilir. Mistir bu uclu, garantidir. Hele hava da bugunku gibiyse yeme de yaninda yattir!
Baliktan sonra bi Izmir klasigi vardir bi de; Saksagan beyni! Evet saksagan beyni adi ama beyin falan yemiyosunuz tabi baligin uzerine. Muhteviyati sudur: limonla ezilmis helva kapali bi kapta firina verilir sonra sicak sicak yenir. Baligin ustune illa bi tatli ister ya insanin cani, iste bu saksagan beyni o derde yek devadir. Evde bile yapilabilir, inanilmaz lezzetlidir. Mutlak suretle denemelidir!
Iste boyle gecti bir Izmir pazari. Artik benim icin sayili olan Izmir pazarlarindan birini daha devirdim.
Siz siz olun baliginizi catalla durtmeyin, limon dokup canini sikmayin. koyun yanina salatanizi, ekmeginizi ,pasa pasa yiyin.
Umarim bugun benden baska balik keyfi yapanlar da olmustur ve umarim baliklara eziyet etmemislerdir ;)
Herkese guzel haftalarrrrrr!!!

06 Kasım, 2010

kendini ozel hissetme gudusu

Bu gudu hepimizde var di mi? Kendini ozel ve essiz hissetme, her yaptigini, kendi aklini pek bi begenme, narsisitligin bastaci edilmesi durumu... Zaman zaman bende tavan yapan bu durum hayattan yenilen kisa ve siddetli zilgitla yerle yeksan olur. Hani deprem olur ya, ananeler "alttan vurdu boyle gum diye" olarak aciklarlar depremin siddetini, derinligini ve merkez ussunu; Aynen oyle iste o hayattan yenen anlik zilgitlar. Yalnis yaptigini anladigin an o. En ufak seyden en buyuk kararlara kadar, tek vurusluk bir anlasma ani. Sen hatani anlarsin, hatan seni anlar, geri kalanlar ikinizi de coktan sobelemistir bile. Iste tam o an,tum ihtisamiyla kendini ozel hissetme gudun etegini zarif bi hareketle toplayip magrur ve yavas adimlarla mekani terkeder. Kimi durumlarda hezeyan oyle buyuktur ki, arkasina bakmadan kosarak kacar... ta ki bir baska 'ben ne ozelim, pek de guzelim' dalgasina kadar. Zafer kazanmis komutan edasiyla doner geri akli eksik kendini ozel hissetme gudun, hicbisey olmamis gibi, sana bile bile hata yaptirmamis gibi, kaldigi yerden devam eder tum kalelerini ele gecirmeye.... eh napalim birakalim gecirsin... ozelleselim, guzellesim...Zilgiti yiyip kaldigimiz yerden devam edelim...

05 Kasım, 2010

Gorev Tamam!

Eveeet bugun hayvanat bahcesi gorevimizi basariyla ifa ettik! Ben muthis eglendim ama tahmin ettigim gibi Lorenzo'nun pek umrunda olmadi. maymuna bak diyorum havalara bakiyo, kuslara bak diyorum yerlere egiliyo, pek olmadi yani :) Ama ben harika vakit gecirdim.Hayatimda ilk defa krokodil gordum... ve hic hoslanmadim, gormesem de olurmus :) Lorenzo hayvanlarla pek muhattap olmadi ama ilk defa sokaktayken yerlerde emekleme serefine nail oldu ve zevkten oldu. Tek yakinlasmasini kovaladigi tavukla yasadi Allahtan tavuk hanim pek agresif degildi de bizimki pacayi kurtardi. Sanirim uzuuun zaman surecek olan "cocugun sokakta oynayip eve les gibi gelmesi" sendromunun ilk gunuydu bugun. Lolo'yu eve gelir gelmez banyoya sokmak zorunda kaldim! :))
YALNIIIIZZZZZ....Izmir Sasali Dogal Yasam parki harika bi yer, bi Izmirli olarak gurur duydum sehrimde boyle garp standartlarinda bi yer gormekten. Her yer piril piril, bakimli. Demek ki isteyince oluyomus. Demek ki guzel seyler de yapilabiliyomus. Demek ki yapip yakasini koyvermeyince bir yer temiz ve duzenli tutulabiliyomus ve bizim insanimiz da burayi temiz kullanmak konusunda duyarli olabiliyomus. Tek kelimeyle muhtesemdi park. Hem de cok ucuz giris, buyuklere 2 TL, ogrencilere 50 krs. Saka gibi! Icerideki kafelerde de fiyatlar son derce uygun, yiyecekler cesitli ve gayet lezzetli. Ailecek gidip butun gununuzu cok da fazla para harcamadan super keyifli gecirebilirsiniz! Dogal yasam parki oldugu icin hayvanlar ozgur, istedikleri gibi dolasiyorlar oyle kafeslere sikistirilmis kimseler yok. Hepsi mutlu, yedikleri onlerinde yemedikleri arkalarinda, hepsi cok temiz, belli ki cok iyi bakiliyorlar. Zurafanin bakicisini onu elleriyle beslerken gorduk hem de uzuuunca bi sure, yavas yavas... Eh Izmir burasi ne de olsa, hic bisey icin acele yok;) Hayvanlar bile yemleri aheste yiyor...
Acikcasi cocuklugumu hatirladim, pek iclendim falan diyemicem cunku cocukken gittigim Fuar Hayvanat Bahcesiyle alakasi yok buranin. Bin kat gelismisi, guzeli. Bence siz de coluk cocuk, arkadas, sevgili, kari koca, toplasip gidin, muhtesem bir gun gecirin. Tahmin ediyorum bi hayvanat bahcesine gitmeyeli bayagi olmustur, bu harika firsati kacirmayin, havalar da cok sogumadan parkin tadini cikarin. Yol cok kolay; Altinyolun sonundan Karsiyaka'ya donmeyip duuumduz gidiyorsunuz, Cigli Organize Sanayi cikisindan saga donuyorsunuz sonra duuumduz devam. Ordan sonra devamli Sasali Park levhalari var zaten. Cok buyuk bi parkyeri var, park problem degil. Trafik yokken Konaktan yaklasik 25-30dk suruyor .
Yani gitmek sart!
Sheena-Aiden ve Hatice-Ata ile beraber gittik. Facebook'ta bi suru foto koydum buraya ise sadece gunun sonunda Lorenzo ve Aiden'in halini gostericem size!!! :)))

04 Kasım, 2010

We are going to the zoo, zoo, zoo. What about you, you, you?

Yarin oglumla ilk defa hayvanat bahcesine gidiyoruz! Onun hayvanlardan pek bisey anlicani sanmiyorum ama ben cok merak ediyorum cunku bu hayvanat bahcesi bildiginiz gibi degil, dogal yasam parki, acik secik :) Cocuklugumdan beri ilk defa gidicem , yani gecen sene Mike'in ailesini ziyarete gittigimzde Bronx Zoo'ya gittik hem de ne sevkle, ama hicbisey goremedik, cok sicakmis efendim hayvanciklar yuvalarinda duruyolarmis,cikmiyorlarmis disari_ozgur irade_ e kapatin o zaman dukkani!! Bi ton yol yurudugumuzle kaldik. Zaten ben oyle uzun  uzun yurumelerden pek hazzetmem bi de yanimizda 5 aylik bebek, aglar, acikir, sikilir, evlere senlik bi gezi oldu. Bazi anlar hani kendini disardan gorursun, bi an icin hersey bi yabancilasir ya, oyle oldu orda haldir haldir yururken. Ben boyle doga faaliyetleri sevmem, zora gelemem, cok oyle aman aman hayvanseverlik damarim da yoktur, ama halime bak, elimde puset, hava 1500 derece, iki sebek gorcez diye sekiz olmusuz,bi su almak icin 45 dk. sira beklemisiz  ve herseyin otesinde benim dunyanin bi ucunda Amerika'nin bilmem ne hayvanat bahcesinde ne isim var ARTI bu kahrolasi hayvanlar nerdee?!?!?
Herneyse, pek neseli bi hayvanat bahcesi seruveni degildi yani, iste tam bu yuzden yarin cok guzel gecsin istiyorum. Lorenzo da bir iki aslan kaplan gorsun, hayvanat alemine tatli bi giris yapsin, lamalar suratina tukurmeden o onlara tukursun istiyorum! Benim cocugum bunu yapabilir, ona guveniyorum :)
Beni dedem gotururdu kucukken hayvanat bahcesine. Izmir'in hayvanat bahcesi Fuardaydi o zamanlar, Buyuk ve guzeldi ama les gibi kokardi ama olsundu, dedeyle hersey super zevkliydi zira omuzuna alir oyle gezdirirdi, zira-2 ben kucukken de sevmezdim yurumeyi (BKZ> "...oyle uzun uzun yurumelerden hazzetmem...") Ama sunu soyleyebilrim ki Bronx hayvanat bahcesinin tersine ne zaman gitseniz  fuar hayvanat bahcesi sakinlerini tam tekmil gorebilirdiniz -ki bence en temel amaci hayvan sergilemek olan bir dukkanin hayvanlarinin da ayni hassasiyetle gorucuye cikmaya gonullu olmalari gerekir. Hayvanat bahcesi yan gelip yatma yeri degildir...:)
Evet yarin icin sabirsizlaniyorum, umarim harika bi gun olur. Hayvanat bahcesi cocukluktur, buyuklukte bile cocuk olma hevesidir, ayaginla pedala bastiginda su fiskirtan mantar cesmelere agzini denk getirmeye calisip migden bulanana kadar su icmektir, pamuk seker, kagit helva, elma sekeri , gevrek ne gorursen istemektir akabinde aksam evde karin agrisi, mide fesati, ates, kusma her tur hastaligi bulmaktir, hayvanlara yem diye satilan disk seklindeki kaplardaki seyin tadini merak etmektir, bi kac hayvanla aslinda pek de istemedigin kadar yakinlasip acili ve aglak sonuclari olan tecrubeler edinmektir. Biraz buyuyup kafan accik calistiginda da ulan bizi boyle kapasalar bi yere gelen gecen findik fistik atsa iyi mi olur yani'yi dusunebilmektir... Kendi cocugunu da herhalukarda yine de bi kere gorsun diye, hayvan ozgurlukleri utopyalarini hice sayip gogsunu gere gere, sevincle ayni yere goturmektir... Ayni benim yarin yapacagim gibi...
En son siz ne zaman gittiniz bi hayvanat bahcesine? Hadi gelin yarin...

Ben de geldim! :)

Hadi bakaliiim, ben geldim!
Biraz da burdan yakin....
Bikac arkadasimin bolglari var, cok da guzel yaziyorlar (Eg. Koray,Irem,Zeyno,vs..) benim niye yokdedim?? Tamamen kiskanclik sebebiyle acilmis bir blogdur :) Blogculugun zorlugu henuz account set-up asamasindayken anlasilmis, az kalsin vazgecilmis ama kiskancligin boyutlari sebebiyle inat edilip tamamlanmistir....
Henuz primitif bir blog sahibi olsam da zamanla kisisellesip ozellesecegini , tatlanacagini umuyorum. Aslinda en cok Lorenzo'nun bol bol uyumasini umuyorum ki anne kisisi blog kisisi de olabilsin.
Vizyon ve misyon aciklamak istiyorum ilk yazi olmasi itibariyle ;
Vizyonumuz her an... Her an ne oluyosa o yazilsin, bazen bos olsun bazen cok dolu. sikici olmasin.Bol bol yorum alalim, bazen yemek tarifi verelim, bazen herseye verip veristirelim, bunalima da girelim, umit de verelim, cok da gulelim.
Misyonumuz oya'nin hayatina sahitler bulmak...
Sahidim olur musunuz?